Cari açık veren ve gelişmekte olan bir ülke olmamız nedeniyle, döviz fiyatları zayıf noktamız olarak karşımıza çıkıyor. Pek çok gelişmekte olan ülkeler gibi ülkemizde de dolar başta olmak üzere döviz fiyatları, FED’in faiz, varlık alımına ilişkin politikaları, TCMB’nin faiz kararı ve hatta Amerika’nın işsizlik, enflasyon rakamları gibi bilgilere göre dahi yönünü belirliyor. Özellikle dolar son iki gündür bir nebze de olsa toparlanma sinyalleri verse de, bir süredir devam eden yukarı yönlü trendine devam ediyor.
Dolardaki Artışın Nedenleri
Dünya çapındaki konjonktürel olaylar ve lokal olarak ülkemizde de TCMB’nin kararları son günlerde dolar üzerinde etkili oluyor. Global perspektiften bakıldığında, tüm dünyayı saran enflasyonist ortam dolar kuru üzerinde baskı oluşturuyor. Özellikle enerji fiyatlarında yaşanan artış beraberinde mal ve hizmetlerde yukarı yönlü bir enflasyon riski getiriyor ve bu durum yatırımcıların paralarını daha güvenli limanlara taşımasına yol açıyor. Dolayısıyla yüklü döviz çıkışları dolar/TL üzerinde, TL’nin değer kaybetmesiyle sonuçlanıyor.

Ancak gün içerisinde gerek Amerikan hükümet yetkililerinin gerekse uzmanların; enflasyonun enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmadığı, geçici arz yetersizliğinden kaynaklandığı yönünde verdiği demeçler ile birlikte doların ateşi biraz sönerek 8.88 TL seviyelerine geriledi. Ayrıca bu enflasyonist ortamda, Türkiye Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı da doların ateşlenmesine neden olan bir diğer etken olarak göze çarpıyor.
Dolardaki Gelecek Beklentiler
Piyasalarda uzun vadede FED’in varlık alımlarını azaltacağı yönündeki beklentiler, 2022 yılında kademeli olarak faiz artışına gidecek olması gibi gelişmeler nedeniyle doların uzun vadede bu seviyelerde tutunmasının zor olduğu, artış trendinin devam edeceği beklentisi hakim. Ülkemizde de piyasaların faiz artışı yönünde beklentisine karşılık ısrarla faiz indirimi yönünde karar verilmesi de bu duruma eklenince uzun vadede dolar/TL’nin 9 TL bandında dahi durmasının zor olduğu gözüküyor.