Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Bugün yapılan PPK toplantısı sonrası MB faizi 2 puan birden indirdi.
Haftanın en çok beklenen gündem maddesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısını bitirdi.
Piyasaların merakla beklediği bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı kararı MB Başkanı Kavcıoğlu tarafından paylaşıldı.
“Fiyat istikrarı hedefi gözetiliyor”
TCMB’nin ilk açıklamaları, “Arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklanan politika faizinde yapılmış olan aşağı yönlü düzeltme için sene sonuna dek sınırlı bir alan kaldığı görülmüştür. Cari işlemler dengesindeki iyileşmenin devam etmesi beklenirken, yaşanan eğilimin güçlenerek sürmesi fiyat istikrarı açısından önem arz etmektedir. Kurul, para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe sebep olmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli politika olarak desteklemeye ilişkin karar almıştır.” denildi.
Verilmiş olan kararla beraber Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın anketlerinde sene sonuna dair faiz beklentilerine gelindi.
Faiz kararı açıklandı
Merkez Bankası’ndan yapılan toplantının ardından yapılan açıklamada faizin 18’den 16’ya indirilmesi kararı verildiği ifade edilerek şu mesajlar verildi:
“Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 18’den yüzde 16’ya çekilmesi yönünde karar vermiştir.
Küresel iktisadi faaliyette senenin ilk yarısında meydana gelen toparlanmaya karşın yakın zamanda açıklanmış olan güven endeksleri, salgının da etkisiyle gerilemeye başlamıştır. Aşılamadaki artışa karşın salgındaki yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyetin üstündeki aşağı yönlü riskleri canlı tutuyor. Emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, küresel talepteki toparlanma, kimi sektörlerdeki taşımacılık maliyetlerindeki artış ve arz kısıtları uluslararası ölçekte tüketici ve üretici fiyatlarının artmasına sebep olmaktadır.
Başlıca tarımsal emtia dış satımı yapan ülkelerdeki iklim koşullarının küresel gıda fiyatlarının üstünde olumsuz yönde yansımaları görülmektedir. Küresel enflasyonun yüksek seyretmesi, uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkiler ve enflasyon beklentileri yakından izlenmekle beraber, gelişmiş ülke merkez bankalarınca enflasyonda meydana gelen yükselişin talep kompozisyonunda normalleşme, baz etkilerinin devreden çıkması ve arz kısıtlarının hafiflemesiyle büyük oranda geçici nitelikte olacağı ifade edilmektedir. Bu çerçevede gelişmiş ülke merkez bankalarını destekleyen parasal duruşları sürdürmekte ve varlık alım programlarına devam etmektedir.
Yurt içerisinde öncü göstergeler iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü bir şekilde seyrettiğini göstermektedir. Toplumun geneline aşılamanın yayılması salgından olumsuz yönde etkilenen hizmetler, bağlantılı olan sektörlerin ve turizmin canlanmasına ve iktisadi olarak faaliyetlerin daha da dengeli bir bileşimle sürdürülmesine imkan vermektedir. Dayanaksız tüketim mallarında toparlanma gözlenirken, dayanıklı tüketim mallarında ise talebin yavaşladığı görülmektedir. İhracatta meydana gelen güçlü artış sebebiyle senenin geri kalanı için yıllıklandırılan cari işlemler dengesindeki iyileşmenin devam etmesi beklenmekte ve bu eğilimin güçlenip sürmesi fiyat istikrarı hedefi için büyük bir önem sağlamaktadır.
Enflasyonda meydana gelen yükselişte, enerji ve gıda başta olmak üzere tedarik süreçlerinde meydana gelen aksaklıklar ve ithalat fiyatlarındaki artışlar gibi arz yönlü unsurlar, yönlendirilen/yönetilen fiyatlardaki artışlar ile açılmaya bağlı talep gelişmeleri görülmektedir ve yaşanmış olan bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklandığı değerlendirilmektedir.
Öte yandan, güçlü yöndeki parasal sıkılaştırmanın iç talep ve krediler üzerindeki yavaşlatıcı etkileri sürmektedir. Ticari kredilerde parasal duruşun sıkılığı öngörülenin ötesinde daraltıcı yönde etki yapmaya başlamıştır. Bununla birlikte bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi maksadıyla güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye başlamıştır. Kurul tarafından para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, arz şokları ve çekirdek enflasyon gelişmelerinin yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına dair analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede 200 baz puan indirilen politika faizi yüzde 16 olmuştur. Bununla beraber arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı politika faizinde ise yapılmış olan aşağı yönlü düzeltme için sene sonuna kadar sınırlı bir alanın kaldığı da Kurul tarafından değerlendirilmiştir.
Ayrıca Kurul, çevre, iklim ve diğer kaynaklı riskleri sınırlandırmak maksadıyla para politikasının ana amaçlarında bir değişikliğe sebep olmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak desteklemeye ilişkin karar almıştır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temelinde enflasyonda kalıcı bir düşüşü gösteren güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5’lik hedefe ulaşıncaya dek elinde bulunan bütün araçları kararlılıkla kullanmayı sürdürecektir. Finansman maliyetlerinin kalıcı bir şekilde gerilemesi, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi, ülke risk primlerinde meydana gelen düşüşle fiyatların genel düzeyinde sağlanacak istikrar ile olumlu yönde etkilenecektir. Böylelikle üretim, yatırım ve istihdam artışının sürdürülebilir ve sağlıklı bir şekilde devamı için de uygun bir zemin oluşmuş olacaktır.